bir romanesk deney II

marks ve engels sosyalizmin felsefesini oluştururken doğal olarak yaşadıkları topluma ve çağın koşullarına göre kurguladılar. o koşullarda sosyalizme en yakın gördükleri toplumlar ileri kapitalist ülkelerdi (ingiltere, almanya vb). hesaplarında yarı köylü toplumu olan rusya yoktu. daha basit düşünelim. ingiltere, almanya ve fransa 1850'li yıllarda kapitalizm azgın sürecini yaşıyordu. proleterya zincirlerinden başka kaybedecek başka bir şeyi olmayan bir sınıftı. yeni gelişen burjuvazi aç gözlü, vahşi ve saldırgandı. köylülük büyük oranda tasfiye olmuş, proleterleşmişti. haliyle sınıf
mücadelesi oldukça gelişkindi.

bu verilere bakıldığında, sosyalizm böylesi bir zemin üzerinde kurulacaktı. bu ülkelerde yaşayan insanların küçük bir kısmı mutlu azınlıktı. geriye kalan çok büyük sayı (proleterler) hayatın hiç bir nimetinden pay almıyordu. feodalizm artık tarih sahnesinden çekilmişti. yani toplumsal dinamikler açısından sosyalizmin her türlü alt yapısı hazırdı. bu noktada yapılacak şey hızla proleteryayı örgütlemek ve iktidarı almaktı. sosyalizm yukarıdaki verili koşullara göre seyir izlemedi. olması beklenen devrim bu elverişli ülkelerde değil (nedenleri ayrı) bir köylü toplumu olan rusya'da gerçekleşti.

burada bir şeyin ayrımını iyi yapmak gerekli: proleterya ve köylü toplumu arasındaki ayrım. almanya'da ezilen kesim proleterya iken rusya'da bunun karşılığını bulmak biraz zor. rusya'nın ezilen kesimi, halkın büyük bir kesimini oluşturan köylülerdi. kızıl kitap bunu yazmıyordu. binevi rusya'nın elinde pratiği geçtim, teorik bir örnek/tahlil dahi yoktu.
böyle kaotik bir ortamda -ilerleyen süreç de göz önüne alınarak- stalin'in yaptıkları (sosyalizme yaşanan sürece eleştirel bir katkı içinde değerlendirerek soruyorum) 'diktatörlük' olarak addedilebilir mi? sosyalizmin sovyetler'deki volantirist döneminde gördük ki; aşırı iradecilik her türlü organizasyonu marizliyormuş. bunu da bireylerin kişisel özellikleriyle ve karakterleriyle ilintisini kurmak yersiz. tekrar dönelim: stalin diktatör müydü? bence hayır. acaba ilk sosyalizm deneyimi öngörülen ileri kapitalist ülkelerde olsaydı, yaşanılan süreç daha farklı olur muydu? bilmiyoruz, tartışılabilir.

Hiç yorum yok: